COVID-19 vurduğunda, birçok şirket verimli çalışabilmek için mücadele içinde iş akışlarını değiştirmek zorunda kaldılar. VPN'ler kullanılmaya başlandı, yeni yazılım ürünleri denendi ve eve ofisler kuruldu. Ancak merkezi Dartmouth, Nova Scotia, Kanada'da bulunan danışmanlık firması Mercator Geological Services tarafında ise durum faklı idi. Firma, bir köklü değişiklik yapma gereği duymadı.
Mercator Yönetim Kurulu Başkanı Peter Webster, “Uzaktan proje yönetiminden maden kaynağı tahminlerine ve 43-101 Sayılı Ulusal Mevzuata uygun teknik raporlamaya kadar her şeyi hallediyoruz. Üstelik projelerimizin hiçbiri Dartmouth'ta bulunmuyor” diyor.
“Projeler üzerinde çalışarak dünyanın her yerinde varlık gösteriyoruz. Şirketiniz Toronto veya Vancouver'da, ancak projeleriniz Güney Amerika veya Meksika'da olabilir. Kariyerim boyunca madencilik sektörü, yerel nitelikli olmaktan küresel nitelikli olmaya doğru kaydı.”
Bu yeni normalde Mercator’ün elde ettiği başarının anahtarı ne oldu?
Peter, “İşimizin bir kısmını en iyi yazılım teknolojilerini masaya yatırmak oluşturuyor. Hem kendi yararımıza, hem de müşterilerimizin yararına.” diye açıklamada bulunuyor. “Şu anda hepimiz evlerimizdeyiz ve buna rağmen kullandığımız yazılım sayesinde son hızla çalışabiliyoruz. Bulut tabanlı çözümler, gelecekte izlenecek yolun ta kendisi. Pandemiye karşı dayanıklılar. Herkesin normal şekilde çalışmasını sağlıyorlar. Ve bence bu, ileride daha da önemli olacak.”
Mercator'ün kullandığı yazılım çözülümleri arasında MX Deposit’in yanında Target ve Leapfrog Geo yazılım çözümleri de yer alıyor.
“Sondaj ve numune verilerini yönetmek için MX Deposit'i kullanıyoruz. MX Deposit'de toplanan veriler, kesitler oluşturmak üzere Target'a veya 3 boyutlu modelleme ve analiz için Leapfrog Geo'ya kolaylıkla aktarılabilir” diyor Peter.
2019 yılının ortasında Mercator'ün Kıdemli Jeologları Wren Bruce ve David Murray, Finlandiya'daki bir proje kapsamında sahada çalışmalar yapmış ve bir müşteri için sondaj programı yürütüyordu. Peter, hâlâ Mercator'ün Darthmouth'taki ofisindeydi. Bu proje pandemiden bir yıl önce gerçekleşmiş olsa da Mercator'ün öncesinde uzaktan çalışma uygulamaları vardı.
Wren sahadayken, David sahadaki ofiste veya Dartmouth'ta çalışıyordu” diyor Peter
“Wren, David'in kullandığı Leapfrog Geo modellemesine aktarılmak üzere MX Deposit üzerinden veri tabanı bilgilerini gönderiyordu ve bu bilgiler de bir sonraki sondajın nerede planlanacağını görebilmesi için Wren'e geri gönderiliyordu.”
Bu arada en güncel bilgiler Peter'ın eline geçiyordu ve bu da Peter'ın anında kararlar alıp proje planlamasına devam etmesine veya son dakika değişikliklerini yönetmesine olanak tanıyordu.
“Her sabah içeri girip hangi kuyuların açılmakta olduğunu, hangi numunelerin alındığını ve bu numunelerden herhangi birinin kalite kontrol-kalite güvence sürecinde başarısız olup olmadığını görebiliyordum” diyor Peter. “Bunların tümünü uzaktan halledebildiğim gibi müşteri ve hatta müşterilerden birinin Newfoundland veya Vancouver'daki diğer danışmanları da uzaktan halledebiliyordu.”
“Ayrıca birden fazla projeyi de yönetebiliyordum – diyelim ki Finlandiya'daki bir müşteri için üç sondaj sahası ve Ontario'daki bir başka müşteri için bir sondaj sahası var; bunların hepsini tek bir gösterge panelinde görebiliyordum. Finlandiya'daki müşteriler Ontario'daki şirketi, Ontario'daki müşteriler de Finlandiya'daki şirketi göremiyor. Ancak ben hepsini görebiliyorum ve merkezi bir yerden kontrol edip özelleştirebiliyorum. Bu, vaktin nakit olduğu bir durumda danışmanlık açısından çok büyük bir şey – başka bir projede ücretlendirebileceğim ekstra günler veya saatler demek.”
MX Deposit bulut tabanlı olduğundan bu, ekibin her zaman en güncel verilerle çalışma yaptığı anlamına geliyordu.
“MX Deposit yazılımını Finlandiya’daki bu proje tam başladığı sırada kullanmaya başladım” diyor Wren Bruce. “Öncesinde, bulut tabanlı olmayan loglama yazılımı kullanıyordum ve bu yüzden etrafta bir sürü karışık dosya, en son veri tabanının dışa aktarılması, bu tür şeyler söz konusuydu.”
“Ancak MX Deposit'in güzel yanı bulut tabanlı olması. Bir şeyi değiştirdiğimde, diğer herkes bu değişiklikleri anında görebiliyor. Ayrıca herhangi bir veri tabanı çakışmasını veya versiyon denetimi sorunlarını önlemek için bir nevi kütüphaneye giriş/çıkış sistemi sayesinde çevrimdışı da çalışabiliyorsunuz.”
Bu durum, her zaman ellerindeki verilerin en güncel hâliyle çalışması sonucunda Mercator’ün zamandan tasarruf etmesini ve riski azaltmasını sağlamıştır. Ayrıca ‘ne ekersen onu biçersin’ senaryolarının önüne geçmek için MX Deposit'in özelliklerinden de faydalandılar.
“Veri girişi için tüm sondaj çizelgelerinde kurallar oluşturduk” diyor David Murray. “Yani verileri dışa aktarmayı seçtiğinizde veriler zaten temiz durumda bulunuyor. Bu, çok zaman kazandırıyor. Sistemin içinde yapılandırılmış hata denetimi özelliği var – örneğin, çakışan aralıklar girecek olursanız ikaz ediliyorsunuz.”
Mercator ekipleri farklı zaman dilimlerinde çalışsa da – Peter Dartmouth'ta yedi saat uzaklıktaydı – iş akışları nedeniyle bunu kendi lehlerine kullanabildiler.
“Müşterilerimizin sahada yeni bir sondaj planlatıp hazırlatmalıyım, bunu siz halledebilir misiniz dediği durumlar yaşadık” diyor Peter. “Yedi saatlik zaman farkı vardı – yani müşterilerimiz yatmaya giderdi ve biz ise mesaimiz boyunca planlama ve modelleme çalışmaları yapardık; müşterilerimiz sonra uyandığında planı geri almış olurdu.”
David, “bulut tabanlı bir çözüme sahip olmak, zaman dilimlerinin artık bir engel olmaktan çıktığı anlamına geliyor. Veriler yerel olarak orada bulunmuyor; o yüzden bir şey üzerinde çalışırken aynı anda ayakta olmanıza gerek yok. Dışa aktarılan verilerin size gönderilmesini beklemek zorunda değilsiniz – her zaman en güncel verileri kullanabilirsiniz” diyerek ekliyor.
Bu, Mercator'ün mümkün olduğunca verimli çalışabilmesi ve böylelikle projelerinde daha hızlı ve daha iyi sonuçlar elde eden müşterilerine de fayda sağlaması anlamına geliyordu.
Wren, MX Deposit'in bir diğer önemli özelliğinin, şahsen orada olamadığınızda bile herhangi bir kimsenin devam eden çalışmasını görebilmeniz olduğunu ifade ediyor.
“Gösterge paneli, örneğin jeologların aynı şekilde loglama yapmasını ve herkesin işleri standart bir bağlamda yürütmesini sağlayarak insanları takip etmenize olanak tanır” diyor.
Peter, “Kimin zorlandığını – neden belirli bir kaya türünü diğerine tercih ettiklerini çabucak anlayabilirsiniz. MX Deposit'te görsel şerit loglar ve renk kodlu litoloji bulunduğundan görsel olarak fark etmek kolaydır; böylelikle bir şeyin kırmızı olması gerekirken sarı olup olmadığını veya tam tersini hızlıca fark edebilirsiniz. Bu durumda bir yöneticinin o kişiyle konuşması ve neler olduğunu anlaması kolaylaşır” diye ekliyor.
Wren “Esneklik de söz konusuydu” diyerek ekliyor. “Örneğin, sahanın dışında moladaysam ve hâlâ sahada bulunan bir kişinin bana bir konuda yardım etmesine ihtiyacım varsa o kişiye belirli izinleri verebilirim ve aynı zamanda o kişiyi uygun gördüğüm şekilde uzaklaştırabilirim. Bu, gerçekten çok yararlıydı.”
Birlikte çalışabilme kabiliyeti söz konusu olduğunda, MX Deposit'ten elde edilen veriler Leapfrog Geo ve Target gibi diğer programlara kolaylıkla akar.
Wren, kesitleri oluşturmak için kullandığı Target yazılımına sondaj verilerini aktarırken “Programlar arasındaki uyumsuzluk sorunlarıyla başa çıkmak için herhangi bir dönüştürme işlemine veya herhangi bir karmaşık sihre gerek olmadı” diyor.
Target ve MX Deposit birbiriyle tamamen entegredir; böylece bir düğmeye tıklayarak verileri iki program arasında taşımak mümkündür.
3 boyutlu modelleme ve analiz için Leapfrog Geo'yu kullanan David, “Veri toplama iş akışlarında yerleşik bulunan tüm veri denetimleri ve hata denetimi sayesinde MX Deposit'ten verileri, hâlihazırda temiz olan bir CSV dosyası formatında dışa aktarabilirsiniz” diyor.
Leapfrog Geo söz konusu olduğunda, bu sondaj çizelgelerini yüklemekte hiçbir sorun yaşanmaz. Veriler, yerleşik olarak bulunan aynı yüksek kalite kontrol seviyesine sahip olduğundan tamamen aynı görünecek şekilde gelir. Pazarlık ettiğimden daha fazlasına karışmak üzere olmadığımı bilmek beni rahatlatıyor.
Mercator, elinde bulundurduğu iş akışları nedeniyle küresel ortam değiştiğinde iyi bir konuma sahipti.
“COVID-19 dünyayı etkisi altına almaya başladığında sahadaydım” diyor Wren. “Kısacası, işler biraz değişti – ancak bu durum, uzaktan çalışma uygulamalarımız zaten mevcut olduğundan önemli bir değişime yol açmadı.”
Mercator'ün ekibi hâlâ ortak çalışma yapabildi, veri alışverişinde bulunabildi ve dünyanın her yerinden çalışabildi. İşin özünde Mercator’ün iş akışlarına yönelik doğru ürünlere ve ihtiyaçlarına uygun doğru temel teknolojiye sahip olmaları yatıyordu.
“Mercator, süreçlerimizi etkin hâle getirebilmek adına her zaman teknoloji eğrisinin ileri ucunda olmaya çalıştı” diyor Peter. “Bulut teknolojisini kullanmak için oldukça hızlı bir şekilde gelişim gösterdik ve bu teknolojiyi pandemiden önce de kullanır olduk. O yüzden, değişen çevreye diğerlerinden daha hazırlıklı olduğumuzu düşünüyorum. Uzaktan çalışmak yeni ölçüt olacak.”
Sondaj ve numune verilerini toplama, yönetme ve paylaşma yöntemlerinizi basitleştirir – dünyanın neresinde olursanız olun daha iyi, daha hızlı kararlar verin.
Canlı proje verileri, her yerden ulaşılabilir durumdadır, sektör standartlarına uygundur ve gerçek zamanlı ortak çalışmayı teşvik eder.
Kullanıcı abonelik ücretleri, projeleriniz değiştikçe artabilir veya azalabilir ve bu da sondaj veri yönetimini uygun maliyetli kılar.
Kıdemli Proje Jeoloğu Wren Bruce sondaj platformunda standart bir saha incelemesi yapıyor.
Faal bir sahadaki sondaj kulübesi, donmuş Lapland kış manzarası arasında parlıyor gibi görünüyor.
Bir helikopter, maden arama sahasına askıyla taşıdığı kereste yükünü bırakmaya hazırlanıyor.